Tüm dünyayı etkileyen, savaşların, ölümlerin, göçlerin ve yoksulluğun hatırlanacağı bir yılı geride bırakıyoruz.
Hepimiz, dünyada yaşanan ve kötü insanların ve onların yönettiği emperyalist, siyonist devletlerin neden olduğu felaketler karşısında, bu ölçüde acıların yaşanmasının gerekçelerine anlam vermekte zorlanıyor, milletimiz, insanlık ve en çok da gelecek nesiller için endişe duyuyoruz.
Savaşlar, terör ve yoksulluk…
Bugün karşımıza dikilen ve mücadele etmek zorunda olduğumuz düşmanlar bunlar. Tümü birbirinden besleniyor, tümü insanlığa dair tüm güzellikleri yok ediyor.
Çevremizde, ülkemizi farklı boyutlarda ve tümü olumsuz yönden etkileyen savaşların neden olduğu problemlere maruz kalıyoruz. Küresel emperyalizmin doymak bilmeyen açlığı ve hiçbir kural tanımayan acımasızlığı, milyonlarca masum insanın hayatını cehenneme çeviriyor.
Aynı küresel emperyalist güçler, çoğu zaman, savaşmak için ordular yerine terör örgütlerini ya da terör örgütüne dönüştürdükleri kukla devletçikleri kullanıyorlar.
Savaşlarını, kandırılmış, kendi iradesiyle karar veremeyen köleleştirilmiş topluluklar oluşturup, onların üzerinden sürdürüyorlar.
Ve dünyanın her yerinde, başka insanlara ait kaynakları yağmalayıp kendi ülkelerine taşırlarken, geride yoksulluk, kan, gözyaşı ve mahvolmuş hayatlar bırakıyorlar.
Bu adaletsiz ve alçakça döngü içerisinde, önümüzde “kendimize yani ülkemize sahip çıkmak” ve “güçlü olmak” dışında bir seçenek kalmıyor.
Çünkü bugünün dünyasında “güçlü” değilseniz “haklı” olmanız hiçbir şey ifade etmiyor.
Şahit olduğumuz bu hazin tablo karşısında dünyayı yaşanır kılan en önemli şey “umut”…
Milletimizin, tarih boyunca karşılaştığı zorluklar ve tüm bu zorlukların üstesinden geldiği “var olma iradesi”, umutlarımızı canlı tutuyor.
Milletimizin, değerleri etrafında birlik olduğu sürece karşılaştığı tüm engellerle baş edebileceğine inancımızı korumalı, ortak paydalarımız olan ülkemizin, milletimizin ve devletimizin korunması için gerektiğinde bir araya gelebileceğimiz zeminleri asla kaybetmemeliyiz.
2025 yılının, ülkemizin huzur ve refahına, tüm dünyada barışın, adaletin ve mutluluğun sağlanacağı adımların atılmasına vesile olması dileklerimle, milletimizin ve Türk-İslam Âlemi’nin yeni yılını tebrik ediyorum.